Temelleri 1993 yılına dayanan ve 2005 yılında Demet Sabancı Çetindoğan’ın yaptığı yatırımlarla kurulan Onkim Kök Hücre Teknolojileri Tic. ve San. A.Ş., devam eden yatırımları, nitelikli kadro ve tıbbi altyapısıyla ulusal ve uluslararası kuruluşlara Ar-Ge desteği vermeyi hedefliyor.
Yönetim Kurulu Başkanlığını Demet Sabancı Çetindoğan’ın yürüttüğü Onkim A.Ş’nin Genel Müdürü Uzman Dr. Aysel Tenik Yurtsever, Onkim’in kuruluşu ve faaliyetleriyle ilgili Hastane Dergisi’nin sorularını yanıtladı:
Hastane Hospital News: Onkim nasıl doğdu?
Dr. Aysel Tenik Yurtsever: Projenin temelleri 1993 yılına kadar dayanıyor. O yıllarda İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü’nde ilk kanser aşıları girişimlerimizle ve Almanya dan Institut für Immunologie und Zellbiologie München işbirliğiyle bugünkü projenin ilk fikirleri ortaya atıldı. Yine benim RISA GmbH Aachen ve Prof. Dr. K.P. Ringle Aachen yanında immünoloji laboratuarındaki doku kültürü çalışmalarımın projenin olgunlaşmasında önemli rolü oldu. Daha sonra Ocak 2005’te Kök Hücre Araştırma-Geliştirme Projemizi KOSGEB bünyesine teslim ettik ve ilk proje onayımızı aldık. Ardından İstanbul Tıp Fakültesi’nin bazı önde gelen öğretim görevlileriyle birlikte proje her geçen gün daha da gelişti ve Temmuz 2005’te İTÜ Teknoloji Geliştirme Merkezi içerisinde bugünkü tesislerimizi kurmaya başladık. Tam bir sene önce ise, Sayın Demet Sabancı Çetindoğan, Kök Hücre Teknolojileri A.Ş.’nin büyük hissesini satın alarak yatırım yapmaya başladı.
HHN: Uzun yıllara dayanan bir projeden ve bugün hayata geçmiş olan önemli bir yatırımdan bahsediyoruz. Hedefleriniz nelerdir?
Dr. Yurtsever: Yolun başında kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi titizlikle belirledik. Belirli bir strateji dahilinde emin adımlarla yol alıyoruz. Kısa vadede otolog ve allojenik kordon kanı bankacılığından, tümör spesifik antikorlarla ve otolog hücresel kanser tedavisi uygulamaları, ayrıca plazma proteinlerinin, fibroblastların estetik ve anti-aging amaçlı kullanımına kadar bir çok alanda çalışmalarımız var. Uzun vadede ise kök hücrelerin nöroloji, kardiyoloji, üroloji, ortopedi, odontoloji, göz gibi alanlarda kullanımına kadar pek çok uygulamanın başarıyla yürütülebileceği bilimsel bir çalışma laboratuvarını Türkiye’ye kazandırmayı, ayrıca dünyanın kök hücre konusunda söz sahibi merkezleriyle uzun soluklu işbirlikleri yaparak Ar-Ge çalışmalarımızı birlikte sürdürmeyi amaçlıyoruz. Önümüzdeki 10 sene içinde bu konuda dev adımlar atılacağına, yürüyen Ar-Ge çalışmalarının tamamlanacağına inanıyoruz.
HHN: Ar-Ge çalışmaları deyince, bu kadar teknoloji-yoğun bir konuda akla hemen kalite ve akreditasyon konusu geliyor. Bu açıdan sizin konunuzun sektörün diğer branşlarından bir farkı var mı?
Dr. Yurtsever: Kök hücre saklama işlemlerinde “İyi Üretim Uygulamaları” (GMP-Good Manufacturing Practice) koşullarında laboratuvar ortamı zorunludur. GMP, ISO 9002 şartlarını içeren ve tıbbi ürünlere özgü ilave gereksinimlerin de karşılandığı daha spesifik bir kalite yönetim sistemidir. Bugün her türlü doku ve hücre kültürü, kan ve kan ürünlerinin ayrıştırılması ve kullanılacak hale getirilmesi, çeşitli tedavi ürünlerinin GMP ortamında olması zorunludur. Bu konuda ulusal ve uluslararası denetleme yapan kuruluşlar var. Onkim olarak Türkiye’de ilk kez, tüm tesisimiz ve altyapımız ICCE akreditasyonu ile GMP koşullarında kuruldu. Hiçbir manyetik kirlilik olmasın diye Fransa’dan gelen çok özel bir Faraday Kafesi dahilinde ve tam steril bir ortamda çalışıyoruz. Sürdürmekte olduğumuz diğer bazı uluslararası akreditasyon çalışmalarımız sebebiyle elektrik düğmelerimize kadar neredeyse her şeyimizi Avrupa ve Amerika’dan getirtiyoruz. İşimizin gerçekten çok hassas olduğunun bilincindeyiz. Tüm riskleri sıfıra yaklaştıracak şekilde yatırım ve titiz çalışmalar yapmanın şart olduğuna inanıyoruz.
HHN: Şu anda direkt olarak halka ve sağlık kuruluşlarına sunduğunuz en önemli hizmetinizin Kordon Kanı Bankacılığı olduğunu söyleyebilir miyiz?
Dr. Yurtsever: Şimdilik doğru, ama yakın gelecekte gerek sağlık kuruluşlarına, gerek insanımıza sunacağımız farklı hizmetleri duyacaksınız. Kordon kanı bankacılığına gelince… Bu konudaki yatırımımız ve hizmet gücümüz tüm Türkiye’ye tek başına yetecek nitelikte. Tüm uluslararası denetimlerden başarıyla geçtik. Yasal prosedürün bugünlerde tamamlanmasıyla, sadece Türkiye’de değil, yakın coğrafyada bile söz sahibi olabileceğimiz yetkinlikte bir merkezi, sektöre kazandırmış olacağız. Hizmet paketlerimiz oluştu ve operasyonel hazırlıklarımız tamamlandı. Öte yandan biz, Onkim olarak tüm sağlık kuruluşlarına ve hekimlere eşit mesafedeyiz. Bunun önemli bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz. Nitekim kök hücre teknolojileri bizim tek işimiz. Yasal, bilimsel ve etik değerler çerçevesinde tüm sağlık kuruluşlarının kordon kanı bankacılığı konusundaki kurumsal ihtiyaçlarına çözümler sunabilecek bir altyapımız ve hizmet anlayışımız var.
HHN: Diğer sağlık kuruluşlarına çözümler sunmak derken?
Dr. Yurtsever: Kordon kanının saklatılması talebi, özellikle genç ve bilinçli anne-baba adayları arasında her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Onlar merak ediyorlar, internete giriyorlar, kök hücre çalışmalarının dünyada ne boyutlara geldiğini görüyorlar. Ve ilgileniyorlar. İlgilendikleri bu şey, bir teminat. Bugün bile 40’tan fazla ölümcül hastalığa çare olabilen bir teminat. Bu teminatın 1 ay ya da 1 yıl için değil, bir insan hayatı boyunca saklanması gerektiğini düşündüklerinde ise “hangi merkez” sorusu en önemli soru haline geliyor. Bizim böyle bir merkezi kurmamız, maddi yatırımların yanı sıra 15 yıllık çalışmalara dayanıyor. Ortaya çıkan bu gurur verici tesiste, Türkiye’nin dört bir yanındaki diğer sağlık kuruluşlarına gelen saklama taleplerini karşılamak üzere kurumsal hizmet çözümleri planladık. Önümüzdeki günlerde bu çözümleri hayata geçireceğiz. Kordon kanı saklama konusunda Türkiye’de ilk kez kişiye özel sigortayla 12 yıl süresince hizmet vereceğiz.